İYİ Parti Tuzla ve İBB Meclis Üyesi Akın Gürkan, İBB Şubat ayı meclis oturumunda söz alarak yaptığı konuşmada ‘dört kriz’le ilgili açıklamalarda ve önerilerde bulundu. Gürkan, en büyük krizin ise ‘Göçmen Krizi’ olduğuna işaret ederek, İstanbul’a olan etkilerine değindi. 

“Ülkemizde 8 milyon yabancı var”

Sözlerine devam eden Gürkan “6 milyona yakını Suriyeli olmak üzere ülkemizde 8 milyon yabancı var. Ülkemizdeki her 10 kişiden 1’inin yabancı sığınmacı durumunda. 16 milyon nüfuslu İstanbul da bazı kaynaklara göre 1.6, bazı kaynaklara göre ise 2 milyonun üzerinde göçmen sayısı olduğunun altını çizerek, bu durumun son 8 yıl içinde dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş̧ oranda yabancı sığınmacının, bir şehre yerleşmesi anlamına gelir.”

“Şehrin demografik yapısının değişimine Fatih’i örnek verdi” 

Bir şehrin demografik yapısının yüzde 15 oranında birden bire değişmesinin, şehrin sosyolojik, psikolojik, kültürel, hukuki, ahlaki, siyasi, sağlık, iç güvenlik ve dış̧ güvenlik açısından olumsuz yönde değişmesi anlamını taşıdığını da belirten Gürkan, örnek olarak gösterdiği Fatih’te, Suriyeli gençlerin sokaklarda gruplar halinde dolaştıklarını ve sosyokültürel alışkanlarından taviz vermeyip, Fatih’li sakinler üzerinde bir baskı unsuru oluşturduklarını vatandaşların şikayetlerinden aldıklarını belirtti. 

“Türkiye’nin göbeğine demografik bir bomba olarak yerleştirildiler”

Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında yapılan stratejik bir göç mühendisliği ile ülkemize gelmeleri sağlanana yabancıların Türkiye’nin bir çok yerinde sıkıntılara neden olduğunu ifade eden Akın Gürkan, “Ülkemize gelen bu sığınmacılar, ülkeleri bombalandıkları için değil, gelmeleri için bile bile bombalandılar ve Türkiye’nin göbeğine demografik bir bomba olarak yerleştirildiler” dedi.

“Açık kapı politikası ile ellerini kollarını sallayarak geldiler”

Sığınmacıların bazılarının savaş nedeniyle değil iş bulmak için geldiğini belirterek, ne bir kriter, ne de  güvenlik soruşturması yapılmaksızın, açık kapı politikası ile ellerini kollarını sallayarak Türkiye’ye geldiklerini ifade eden Akın Gürkan, Avrupa’nın sadece olimpik sporcuları, mesleğinde uzman olanları, bilim insanlarını seçerek aldığını belirterek, “Ne yazık ki devlet politikalarımızın yanlışlığı, ülkemizin yönetilememesinin ağır bedellerini, hem ülke olarak hem de İstanbullular olarak ödemekteyiz” diyerek devam etti.

“Suriyeli sığınmacılar için harcanan para
80 milyar doları amış durumda” 

Mevcut hükümetin “100 bin Suriyeli sığınmacıdan fazlasını almayız” demesine karşılık, 53 kat fazlasını aldığını, 5 Milyon 3 yüz bin Suriyeli sığınmacının sınırlarımızdan içeriye girdiğini, aynı Reza Zarrab davası, Halk Bankası ve Rahip Bronson meselesinde olduğu gibi, ülkemizin dış̧ politikasında tam bir tutarsızlığın söz konusu olduğunu belirten Gürkan, Suriyeli sığınmacıların, geçinmeleri, sosyal yardımları, sağlık yardımları, çocuklarının bakımı ve eğitimi için harcanan paranın 80 Milyar doları geçtiğini ifade ederek konuşmasına şöyle devam etti: “Memleket ağır bir ekonomik krizin altında ezilirken, asgari ücret daha ilk aydan açlık sınırının altına düşmüşken, vatandaş̧ içine düştüğü derin yoksullukla uğraşırken, faturalar askılarda, sağdan soldan borç bulunarak ödenirken, millet borç batağında kıvranıp hacizlerle boğuşurken, Bay Nebati dışarıda borç ararken, 80 Milyar doları aşkın bir paranın Suriyelilere harcanmasına hiçbir şey demiyor, diyemiyor, bu durumu kamuoyunun vicdanına ve takdirine bırakıyorum.”

“Bir yanda ülkemize gelen sığınmacılar, bir yanda ülkemizi terk eden hayallerini yitiren genç beyinler” 

Bir yanda izlenen yanlış̧ politikalar neticesinde ülkemize gelen sığınmacılar, diğer yanda ise ülkenin yaşanılamaz bir hal almasından dolayı yaşanan beyin göçüne de dikkat çeken Akın Gürkan, “Beyaz yakalılarımız, sermayedarlarımız, sanayicilerimiz ve ülkesi için  hayallerini yitirmiş̧ “Z” kuşağı diye adlandırılan çocuklarımız... Memlekette ne yazık ki durum bu... “ şeklinde konuştu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Ülkemizde 80 Milyon Türk’ün islediği suçun yarısını, yalnızca 5 Milyon Suriyelinin islediği açıklamasını hatırlatarak, bir İŞİD’li tarafından REİNA’nın basılarak 36 kişinin, Gaziantep’te bir köy düğününün basılarak 55 kişinin, gar katliamında da 115 kişinin hayatını kaybettiğini vurgulayan Gürkan, “Bu örnekler bile ne menem bir durumla karşı karşıya olduğumuzu anlamamız için yeterli” ifadelerini kullandı.

“İşimiz Allah’a kalmış” 

Türkiye’nin birçok yerinde çıkan münferit mahalle kavgaları ile toplumsal gerilimin her geçen gün arttığını, geçmişte çocukların rahatlıkla oynadıkları mahalle, cadde ve sokaklarda artık rahat olmadıklarını ve sokağa çıkmadıklarını, güvenlik endişesi yaşayan vatandaşların sokaklarda rahat yürüyemediğini, kadınların ise zaten korkarak yürüdüğünü, çocukların okullarda küçük Suriyeli çeteler tarafından sıkıştırıldığını, Suriyeli kadınların sürüklendiği fuhuş sektörünün her türlü iğrençliği ile ahlak yapımızı bozduğunu, kısacası ülkemizin yönetilemediğini söyleyen Gürkan, “Sığınmacı konusuna bir türlü çare bulunamadığı gibi, hükümetin çözüm için uygulayacağı herhangi bir programının da  olmadığını üzülerek görüyoruz. Kısacası, işimiz Allah’a kalmış  durumda…” diyerek tepkisini dile getirdi. 

“Muhalefet meclis üyelerine seslendi” 

Yabancı sığınmacı konusunun şehrimiz, bölgemiz ve ülkemiz açısından ileride geri dönülmesi zor hasarlara neden olabilecek bir mesele olduğunu belirterek, AK Parti ve MHP’li Meclis Üyelerine seslenen İYİ Parti Akın Gürkan, “Bu konu ile ilgili derhal bir hükümet politikası oluşturulmalısınız. Ülkemizde bulunan sığınmacıların statüsü geçici koruma seklinde.

Yapılan anlaşma Suriye’de ki savaş̧ bittiğinde geri dönmeleri üzerine kurgulanmış̧ bir anlaşma. Suriye’de savaşın bittiği görülmekte, şu anda o bölgelerde olan terörün benzeri bizim sırlarımızda yıllardır devam etmekte. Savaşın bitmesi nedeni ile Şam yönetimi ile irtibata geçilmeli, geçici koruma ile ülkemize gelen sığınmacıların ülkelerine, kendi  topraklarına, ata vatanları evlerine geri dönmeleri sağlanmalıdır. Yaşadığımız ekonomik krizin sebeplerinden biri olan sığınmacı  problemi, ileride ekonomiden çok daha vahim olaylara gebe olabilecek bir potansiyele sahiptir.  Ya bu duruma bir çare bulunur, ya da önümüzde ilk seçimlerde, her geçen gün eriyen ve kan kaybeden Cumhur ittifakı karsısında iktidara kilitlenmiş̧ ve her geçen gün bir kartopu, bir çığ gibi büyüyen Millet ittifakı görevi devralır ve gereğini yapar” ifadeleriyle konuşmasını noktaladı. 

www.tuzlaistanbul.com / Haber Merkezi